Pazartesi, Şubat 05, 2007

Aklımız?

Haftalardır bir harala güreledir gidiyor. Hrant Dink öldürüldü. Üstünden cok zaman geçmedi, eski cinayetlerden bu yana hiç ama hiçbir şeyin değişmediği bir kez daha ortaya çıktı. Çok geriye gitmeye gerek yok, bir ondört yıl öncesine gitsek ve baksak yeterli. Uğur Mumcu’nun gerçek katilleri hala bulunamadı. Soruşturmada ciddiyetsizlikten, tetikçi yakalandı+iş bitti zihniyetinden tut, milletin kafasını bulandırma politikasına kadar çark gene tıkır tıkır işledi. Faşistler Atatürkçü, liboşlar sosyal demokrat, ulusalcılar kökten milliyetçi oluverdi. Anketler düzenlendi, gayrımüslime fatiha okunur mu okunmaz mı diye. Beyaz bere satışları patladı. Başbakan’dan yeni inciler döküldü ’derin devletin varlığı inkar edilemez’mişmişmişşşşş….. Her konuda olduğu gibi bu cinayeti de arabeskleştirip kendimize benzetmeyi başardık. Duygu sömürüsünün dibine vurduk, Hrant Dink birdenbire bütün medya mensuplarının kankası oluverdi. Yahu madem bu kadar iyi arkadaştınız, niye adam tedirginken iki satır bir şey yazmadınız, kaleminize mi yapışırdı? Yoksa siz de ölü sevicilerden misiniz ??? Evet kızgınım ve öfkem geçmek bilmiyor bir türlü. Millet olarak tembelliğimizden, fırsatçılığımızdan, kolaylıkçılığımızdan bıktım artık. Biz hoşgörülü bir millet filan değiliz. O bin yıl öncesinin Anadolu hoşgörüsü bile yok bizde. Saygı yok, sevgi yok; evrensel ve toplumsal değerlerimizi yitirmiş, orman kanunlarına dönmüş durumdayız. Koca bir aşiret, tuhaf bir ümmete dönüşmek üzereyiz. ‘Müslümanlar’ ve olmayanlar, Türkler ve Türk olmayanlar gibi iki büyük kandırmacanın yarattığı irili ufaklı hortumlara kapılmış durumdayız. Gelgelelim, kimleri rahatsız ediyor bu diye sorulduğu zaman şöyle okkalı bir nanik bile çekmemekte HİÇ KİMSE. Bu kadar umursamaz, bu kadar gündelik, bu kadar ucuz mu herşey? Nereye kadar kaybedeceğiz aklımızı ya da nereye kadar kaybetmeyeceğiz bu gidişle?

Hiç yorum yok: