Pazartesi, Aralık 11, 2006

Paket

Bir arkadaşım Türkiye’ye getirmem için bir şey rica etti benden. İnternetten siparişi verdim. FedexGround servisiyle eve gelecekti. Daha önce bu ground servisini hiç kullanmamıştım. Bütün Fedexler aynı sanıyordum, değilmiş. Meğer bütün gün evde bunu beklemek gerekiyormuş. Öyle bir şey yapamadığım için de paket sen her gün kapıya kadar gel, sonra bir not bırakılıp geri dön. Üç kez geliyorlar sağolsunlar da bir işe yaramıyor bu. Notu imzalayıp kapının önüne bırakın da diyemiyorsun. En yakın Fedex merkezinden gidip paketi teslim almak en pratik çözüm. Arıyorum Fedex’i. Müşteri servisinde telefona çıkan kişilere dert anlatmaya çalışıyorum. Bir tanesiyle anlaşır gibi oluyoruz. Ama eksik bilgi veriyorlar. Eksik bilgiyi tamamlamak için tekrar aradığımda ise önceki konuşmada hiçbir gelişme olmamış gibi al baştan yapıyorum. Ama bu sefer hattın öbür ucudaki kalın kafalıya laf anlatamadığımdan iyice köpürüyorum. Sonunda ‘stop repeating what you said!!’ diye ciyakladığımı ve karşı tarafın ilk kez bir inisiyatif kullanarak sizi manager’ıma bağlıyorum dediğini hatırlıyorum. Nasıl oluyorsa bu sinir krizi geçirme ve ciyaklama bir şekilde etkili oluyor ve sihirli bir değnek dokunulmuş gibi halloluveriyor iş. Karşımda ne dediğini bilen, düzgün konuşan bir insan. Akşamına FedexGround’un dağıtım yerindeyiz. Bir güvenlik bir güvenlik. Sanırsın gizli servisin merkez binasına filan geldik. Hiç gizli servise işim düşmedi o ayrı, ama sanırım böyle bir manzara hayal etmişim. Neyse sonunda paketi alıp huzura eriyoruz. Yani siz siz olun bu FedexGround’u bir yerde oturup bekleyemeyecekseniz kullanmayın ve de gerektiğinde müşteri servisindekilere ciyaklamaktan çekinmeyin. Maalesef bundan anlıyorlar.

1 yorum:

ycurl dedi ki...

Bir ay once buna benzer bir olayi yasadim Fedex ile. Iki kere geldiler sagolsunlar ama paketi apartmanin ofisine de birakmiyorlar. Ayni sekilde ben de bir kavga dovus seklinde adreslerini alabildim. Ciyaklamak iyi oluyor ben hep yapiyorum :)))