Pazartesi, Kasım 20, 2006

Kavramlarla oyna$mak

Simdilerde son moda bazi kavramlari tartisiyor gibi gorunup onlarin iclerini bosaltmak. Ben buna kisaca kavramlarla oynasmak diyorum. Kendini bilmezin biri kuyuya bir tas atiyor, sonra bir kalabalik, bir gurultu, cik cikabilirsen isin icinden. Okuyoruz internetten “seviyeli ve entellektuel acidan doyurucu” tartismalari. Sinirlerimiz el verdigi olcude elbet.

En moda tartismalardan birisi de birey laik olur mu tartismasi. Bazi cesitlemeler soyle:

-Efenim, birey laik olmazmis cunku zaten kendisi bir dine mensupmus, nasil tum dinlere esit yaklasirmis?

Eeee, hosgoru diye bir sey duydunuz mu hic hayatinizda?

-Ancak devlet laik olabilirmis, ama Turkiye de zaten ne bicim laik devletmis? Bir kere Diyanet Isleri Bask. devlet kurumuymus.

Yolunda gitmeyen noktalari vurgulamasi bireyin en demokratik hakkidir. Altyapi saglam olabilir ama siva curuktur, bakimsizdir. Ama sirf kendi isinize gelmiyor diye binayi yiktirmaya kalkarsaniz kendi goruslerinizi karsi tarafa dayatmaya baslamis olursunuz. Gelgelelim, bireyin laik olamayacagini savunanlar zaten birey olmak, vatandas olmak, modern toplum mensubu olmak benzeri kavramlari da ici bos bulmaktalar. O yuzden anlayana sivirsinek saz…

Anlasilmasi gayet basit bir kavram olmakla birlikte ders kitaplarinda yer aliyor olmasi anlamini azaltmaz. Tanim basit. Din ve devlet islerinin birbirinden ayrilmasini kavrayabilmis birey laiktir. Birtakim cevrelerin kendilerine gore yaptiklari laiklik tanimlariyla uyusmuyor olabilir, ama “adam olana” bu tanim coktur bile.

Asil bu ne bicim bir celiskidir?: Hem kendi ulkenizdeki demokratik olusumun temeli olan kavramlarla oynasakcasiniz, hem de o cok elestirdiginiz batinin benzer nimetlerinden isinize geldigince yararlanacaksiniz. Hatta olayi yalakalik boyutuna vardirip, onu da asip bir asagilik kompleksine kadar gotureceksiniz. Ornek: O. P. Nobel aldi. Nobel!!! Biz kim oluyoruz da Nobel’i sorguluyoruz? Tabii ya biz kimiz ki, ne anlariz boyle odullerden? Ne anlariz dunyanin isleyisinden? Haddimize mi? Biz resmi tarihe inanan hodukleriz, kafatasciyiz. Paranoyagiz, eski kafaliyiz.

Insan dunyada az cile cekmiyor. Ama olmus olmak da zor zanaat. Bir oluyorsunuz, arkanizdan herkes konusuyor; iyi-kotu, yerli-yersiz, hakli-haksiz. Cile olmus olan icin bitmis olsa da o kisiyi gercekten anlayanlar, manevi mirascilari icin daha yeni basliyor oluyor. O yuzden meydani bos birakmamak gerek.

4 yorum:

Mert dedi ki...

Gecenlerde bende bir blogda laiklik uzerine bir tartismada yorumumu birakmistim, neymis aynen ders kitaplarinda ki tanimi yazmisim, ders kitaplarina inanmiyorsalar gecmise baksinlar, Osmanli'da ucmak gunahtir diye yasaklanmadi mi bu alandaki calismalar zamaninda? Hristiyanlarda da orta cagda benzer seyler olmadi mi? Tum dunyada ki insanlar bunun farkina vardiysa demek ki hakkaten devlet ile din isleri birlikte yurumuyormus demez mi insan... O zaman laiklige inanmiyorsan ucaga binme hic, Osmanli laik degildi ve onlarin mantigina gore ucmak da gunahti, bu yonetimi savunuyorsan ona gore yasa o zaman isine geliyorsa. Diyanet Islerinin Turkiye'de devlete bagli olmasinin tek sebebi halkin guvenebilecegi dini somurulerden uzak bir kaynak olusturmaktir, eger halkin tumu laiklik bilincine sahip olsaydi zaten boyle bir kuruma ihtiyac duyulmazdi.

Neyse bu kadar basit bir kavramda bile bu kadar tartisma olmasi uzucu gercekten.

CeM dedi ki...

en guzel ve kisa cevabi yine Ataturk vermis layiklik konusunda, demiski 'adam olmaktir laiklik' =)

adam olan anlar diyip ilk defa uzunca yazmiyorum =P

Aslı Cin dedi ki...

Ne yazık ki laiklik de sakız oldu kimi böyyüklerimizin ağzına.

Bu da oldu yani...

YOK Kİ dedi ki...

Diyanet Isleri Baskanligi'nin devlet kurumu olmasi kozunu burada (ABD) "Turkiye'de demokrasi"yi sikayete gelen Merve Kavakci da bir konusmasinda kullanmisti.

Bu kurumun varligindan dolayi Turkiye'nin laik olmadigi ve turban ile ilgili uygulamalarinin bu yuzden demokratik olmadigi gibi sozler sarf etmisti.

Bence rahatsiz oluyorlar Diyanet Isleri Baskanligindan. Musluman halka otorite olarak sunulan bu kurumun fetvalari sanmiyorum ki 'diger' dusuncedeki muslumanlarla her zaman ortussun.
Boyle bir kontrol mekanizmasi elbette Turkiye ile ilgili laiklik harici dini idealleri olan insanlari rahatsiz edecektir.

Merve Kavakci gibi insanlar da bir sekilde bunu kendi lehine kullanmaya calismakta.