Çarşamba, Eylül 21, 2005

Yaz bitti

Kampus bugun kalabalik. Yaz mevsimi yaklasik otuz bin parazitin, sey pardon, ogrencinin ders basi yapmasiyla resmi olarak sona ermis bulunmakta. Hayirli olsun. Artik yemek yemek icin, kahve almak icin, kutupten kitap almak icin, tuvalete gitmek icin falan kuyruklarda bekleyecegiz. Isimiz cabuk hallolsun diye ders aralarini kollayacagiz. Kaldirimlarda bisikletliler tarafindan ezilmemek icin can havliyle kendimizi bir taraftan oburune atacagiz. Bazen dusunuyorum. Okulun, kampusun gercek sahipleri kimler diye. Yaz kis, donem arasi, haftasonu filan demeden her Allahin gunu buraya gelip, disini tirnagina takarak calisip kendince bilimin ilerlemesine katkida bulunan arastirmaci tayfasi mi, yoksa sayica cok olan, derslikleri isgal eden ve okula paranin babasini bayilan ogrenci kilikli, insanin enerjisini emen parazitler mi? Galiba yaslaniyorum. Yoksa biz de ogrenci olduk zamaninda…

8 yorum:

pinomino dedi ki...

Merhaba Yesilerik!
Bloguna bayildim:) Okumak cok eglenceli..(yakinda bu blog olaylari nedeniyle isten atilsam yeridir...cok fena bagimlilik yapiyor:) Bu arada yeni ders yilinda basarilar...Ankara`dan sevgilerlee:)

ycurl dedi ki...

yesilerik,
Aynen senin gibi dusunuyorum. Ben de ogrenciler kampuse geri dondugunde nefret ederdim kahve almak icin yirmi dakika beklemekten. O yuzden galiba doktora bitimine yakin akademik hayat mi kalsin almayayim sendromuna girdim. Arada bir uzaklasmak gerek kampus denen olusumlardan. Kendini kesinlikle daha iyi hissediyorsun :) Basarilar sana...

uykusuzadam dedi ki...

ama o öğrencilerin baba parası değil mi sizin araştırma projelerini fund eden ? :)

YesilErik dedi ki...

Merhaba Pino, iade-i ziyaret icin ve blogum hakkinda soylediklerin icin tesekkurler. Ben de sana sevgilerimi yolluyorum :)

Ycurl, ben takildim kaldim bu kampus ortamina. Seviyorum aslinda ama benim de ozel sektore gecmek gibi pis planlarim var, bakalim gelecek neler getirecek.

UykusuzAdam, buradaki butun universiteler ozel biliyorsun. O yuzden sistem biraz daha farkli islemekte. Arastirma fonlarini burada ogrencilerin verdigi paralar olusturmuyor. Belki cok kucuk bir kismini. Asil para devletin kendi bunyesinde olusturdugu arastirma fonlarindan gelmekte. Misal olarak NationalScienceFoundation, NationalInstutiteofHealth ve hatta DepartmentofDefense, Dept.ofHomelandSec. falan. Bi de ozel fonlar var tabii, onlarin sayisi da ben diyeyim bin, sen de on bin. Ogrencilerin verdigi paralardan hocalarin maaslarinin buyuk bir kismi ve okulun temel ihtiyaclari karsilaniyor. Arastirma gorevlilerinin (grad ogrenciler ve postdoclar) maaslariysa bizzat arastirma fonundan para alabilmis hocanin cebinden cikiyor, ogrencilerle (yani undergradlarla) hic alakasi yok. Ha bir de hocanin elde ettigi arastirma fon parasinin 2/3'u direk universitenin kasasina giriyor. O yuzden aslinda biraz icice ama neyin ne oldugu epey belli bir sistem.

bgm dedi ki...

Sevgili Yesil Erik yazdıkların cok egleneli.. Seni kendi blog uma linkleye bilir miyim? (Gerci su anda bunu nasıl becerecegimi bilmiyorum ama bu ara donemde ogrenmeye calısacagım)
Sevgiler,
Bir Mimarın Günlüğü
Begüm Onay Doğantan

YesilErik dedi ki...

Merhaba Begum, elbette ekleyebilirsin beni. BlogggerHelp'e gidiyorsun, most popular kisminda how to edit my link list var, oradan bakabilirsin nasil yapacagini. Bu arada seninki blogumun eglenceli olduguyla ilgili ayni gun icinde aldigim ikinci yorum. Guzel bir sey herhalde bu, tesekkurler :)

Adsız dedi ki...

Yeşilerikçim yaz henüz bitmedi. Daha Kasım'a kadar yolu var. Direnmemiz lazım :)

YesilErik dedi ki...

Evet, direnelim Defnecim, en azindan ilk kar yagana kadar :)